Haber
2016-12-11 13:03:38
Zulüm Bitinceye Kadar Ayaktayız

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, zihinlerindeki vahşeti ve şiddeti gizlemek için insani değerleri, haklara ilişkin evrensel ilkeleri maskeye dönüştürenlerin maskesini düşürmeye kararlı olduklarını belirterek, “Biz, o maskeyi düşürürsek Halep düşmeyecek. 21. yüzyılın Hitlerlerine, Mussolini, Troçki ve Stalinlerine karşı insanlığın ortak direnişi için, insanlığın haklarıyla ve onuruyla insanca bir hayatı yeniden kuracak dirilişi için, Halep için ayaktayız” dedi.

Memur-Sen üyeleri, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde, kuşatma ve bombalar altındaki Halep için yürüdü, katliamları protesto etti. Sivil toplum örgütlerinin de destek verdiği yürüyüşte sık sık “Halep’i unutan dünya utansın”, “Esed gitmeli, zulüm bitmeli”,  “Kahrolsun zalimler, soykırımcı hainler”, “İnsanlığın gereği kurtarmaktır Halep’i”, “Esed gidecek, zulüm bitecek”, “Zalim Esed, katil Putin”, “Müslüman uyuma! Kardeşine sahip çık” sloganları atıldı. Eylemde üç dilde Halep dövizleri taşındı. İstanbul Tünel’den başlayan protesto yürüyüşü, Galatasaray Lisesi önünde yapılan basın açıklamasıyla sona erdi.

Genel Başkan Ali Yalçın, yaptığı konuşmada, Dünya İnsan Hakları Günü”nün, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul edilişinin üzerinden 68 yıl geçtiğine dikkat çekerek, Halep, Musul, Filistin, Arakan ve daha nice Müslüman beldelerde, insan haklarının, insan onurunun, insan hakları bildirgesinin geçersiz kalmasını eleştirdi. Yalçın, “İnsan Hakları Bildirgesi’nin yetmiş yıla yakın geçmişine baktığımızda gördüğümüz acı gerçek şu: Bildirge evrensel fakat insan haklarının insan özneli kapsamı evrensel düzeye ulaşamamış. 1948’de insan hakları ve insan onuru temalı evrensel bildirgeyi kaleme alanlarla, bebek, çocuk, kadın demeden Halep başta olmak üzere, yanı başımızdaki bölgeye kan pazarı kuranlar aynı kimlikler. Hedefi sömürü, yöntemi terör, zulüm ve zorbalık olan küresel şebeke, insan hakları ve insan onuru odaklı evrensel huzur, evrensel barış ve evrensel refahı imkânsız kılmak için her yolu deniyor” şeklinde konuştu.

Biz insanız, oturamayız, oturmayacağız

“Halep’te İnsanlık Ölmesin” duruşuna destek için meydanlarda olduklarını kaydeden Yalçın, “İnsanlık, terör örgütlerine, patronlarına, sömürü baronlarına, kan ve vahşet simsarlarına boyun eğmesin, haddini bildirsin diye İnsan Hakları Günü’nde alanlardayız. Çağın emperyalist zorbalarına, kapitalist baronlarına, Baasçı diktalarına, Rusya ve İran’ın Halep’teki soykırım hedefli katliamlarına son vermek için; vaktin Malcolm X’leri, Gandhileri, Ömer Muhtarları, Rosa Parksları, Rachelleri, Esmaları, Yunus ve Mevlanaları bir araya gelmeli haykırışı için buradayız. Halep’te insanlar katlediliyor. Biz insanız, oturamayız, oturmayacağız, ayaktayız. Halep’te medeniyet yok ediliyor. Biz irfan nesliyiz, susamayız, susmayacağız, haykırıştayız. Halep’te vahşi bir soykırıma kalkışılıyor. Biz izan erleriyiz, gözümüzü kapatamayız, kapatmayacağız, direnişteyiz. Halep’te, Arakan’da, Doğu Timor’da mazlumların sessiz çığlıkları arşı titretiyor. Biz, insanlığın merhamet eliyiz, kulaklarımızı kapatamayız, kapatmayacağız, infaktayız” ifadelerini kullandı.

Halep’in düşmesine izin vermeyeceğiz

Dünya’da adalet ve huzur ortamı tesis edilinceye kadar alanlarda olacaklarının altını çizen Ali Yalçın, “Halep’te, Arakan’da, Filistin’de zulüm hüküm sürüyor, Yezidler, Esedler cirit atıyor. Biz, adalet peşinde, huzur derdindeyiz, intifadadayız. Halep yanarken, bombalanırken, analar ve körpe kuzuları Esed’in varil bombalarıyla, Putin’in katil uçaklarıyla katledilirken susanları, kör taklidi yapanları, kulaklarını kapatanları tarih de, insanlık da kaydediyor. Halep’i Kerbela’ya çevirenleri de, gönül coğrafyamızı kan gölüne dönüştürenleri de biliyoruz. Vicdan kapısını kapatanları, dünyayı ve insanlığı zulüm ve vahşetle kuşatanları tanıyoruz. Buradan, Halep’in ikiz kardeşi İstanbul’dan söz veriyoruz. İnsanlığa zulmeden beyaz yakalı terörizmi de, kan ve vahşet diplomasisini de bitireceğiz. Küresel şebekenin dünyayı işgal hevesini el birliğiyle tarumar edeceğiz. Biz inanıyoruz ki, insanın hakları ve onuru için birlikte, el ele, omuz omuza olursak Halep düşmeyecek. Halep’te kaybeden insanlık olmayacak. Çin’in, Rusya’nın Güvenlik Konseyi’ndeki vetosuna, insanlık olarak, ortak ve kararlı bir duruşla, sivil diplomasiyle nota verirsek Halep’te insanlık kazanacak. İnsanlık, Aylan bebeklere, Ümran bebeklere zalim elinden ölümü yaşatan dünya düzenini hak etmiyor. Rusya, İran ve Çin’in ‘Esed’in iktidarı sürsün, kim ölürse ölsün’ anlayışı, sınırlarımızı ve sinirlerimizi zorluyor. Analarının ölümüne şahitlik eden çocukların gözlerine bakmak istiyorsak, Halep’i kurtarmalıyız. Çocuklarının son nefesine kelime-i şehadetin eşlik etmesi için çırpınan Halepli anaların acısını ve ağıtlarını bitirmek istiyorsak, Halep’in düşmesine engel olmalıyız. Halep’i kurtaramazsak, ‘Cennette açlık yok’ hakikatinin idrakiyle bir somun ekmek için ölmeyi talep eden çocukların vebalinden kurtulamayız. Halep’te kardeşlerimizin, bacılarımızın, analarımızın iki seçeneği var: Ya zulüm ya ölüm. Halep’te insanlar, her tür insani yardıma muhtaçlar. Halep’te çocuklar, bebekler, insanlar açlar, açıktalar” diye konuştu.

Soykırım platformu kuranların maskesini düşürmeliyiz

Küresel rekabetin öncülerinin, Halep’te yaşanan insani rezaletin de öncüleri olarak arzıendam ettiklerini dile getiren Yalçın, şöyle konuştu: “Birleşmiş Milletler’in Beşli Çetesi, dünyayı kendilerinin arazisi, insanlığı kendilerinin kölesi gibi görüyor. Öldürüyor, öldürtüyor. Sömürüyor ve semiriyor. Vahşet ve şiddet pazarı kurması için terör örgütleri kuruyor ve onlara vekâlet veriyor. Bütün bunlara itiraz etmeden, bu düzeni yok etmeden, insan haklarından bahsetmek de, insan olmayı hak etmek de mümkün değildir. Bu düzenin sahiplerinin egemenliğine, seyislerinin, tetikçilerinin, işbirlikçilerinin eylemlerine son vermeden, insan onurunu korumak bir tarafa insanı korumak mümkün değildir. Bunun farkında olduğumuz için buradayız. Halep’in düşmesini engellemek, Halep’te katliam yapanların, soykırım platformu kuranların maskesini düşürmek için buradayız.”

Bu toprakların yabancısı eller, ayaklar ve bayraklar defoluncaya kadar ayaktayız

ABD, Rusya, İngiltere, Almanya, Çin ve İran’ın Halep’te menfaat çatışmaları sürdürdüğünü, zulme ortak olduğunu belirten Yalçın, şunları söyledi: “Halep, zalimlerin zafer hayalini sona erdirecek olan, mazlumlar için diriliş seferinin merkezidir. Biz diyoruz ki, Müslüman toplumların, İslam coğrafyasının zulme ve acıya gözyaşı dökmeye, yas tutmaya ne takati ne de tahammülü kaldı. Bugünden tezi yok Halep’te kan kusanlar, ölüm yağdıranlar Suriye’den, Halep’ten çıksın. Silahlarını, postallarını, ölüm makinelerini medeniyet havzamızdan, çocuklarımızın, bacılarımızın, analarımızın üzerlerinden çeksin. Halep’i zulümden, Haleplileri ölümden kurtarmak için süreli ateşkes ilan edilmesiyle yetinemeyiz. Biz, sömürü devletlerinin, terör örgütlerinin medeniyet coğrafyamızdan ayaklarının kesilmesini sağlayacak sonucun peşindeyiz. Bu toprakların yabancısı eller, ayaklar ve bayraklar Suriye’den, Musul’dan, Halep’ten defolup gidinceye kadar ayaktayız.”

“Esed denen caninin iktidarı, vahşet mühendisi Baas rejiminin hükümranlığı bitinceye kadar Halep için kıyamdayız” diyen Ali Yalçın, sözlerini şöyle tamamladı:

“ABD’nin Rusya ile kurnaz pazarlığını, İran’ın Esed’i korumaya dönük diplomatik mimarlığını, Çin’in, İngiliz’in ve Alman’ın perde arkasındaki sömürü simsarlığını, Birleşmiş Milletler’in vurdumduymazlığını bitireceğiz. Halep’i de, Filistin’i de, Musul’u, Arakan’ı ve Doğu Türkistan’ı da kurtarmış olacağız. Sadece 10 Aralık’ı değil, bütün anları ve günleri insan haklarını, varlığını kutlama zamanı ilan ediyoruz. İnsan haklarının bildirgesini değil, bizzat insan haklarını ve insan onurunu evrensel kılma zaferi olarak kabul ediyoruz. Sefer bizim, zafer Allah’ındır.” 

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen