Mehmet Akif İnanın Yolundan Yürümeye And İçtik

    İstanbul 2 Nolu Şube Başkanlığı Arnavutköy İlçe Temsilciliği tarafından düzenlenen İş yeri temsilcileri toplantısı düzenlenen programla gerçekleştirildi.Programa Eğitim Bir Sen Genel Başkan Yardımcıları Hasan yalçın Yayla,Atilla Olçum,Şükrü Kolukısa, 2 Nolu Şube Başkanı Rıfat Kavak,yönetim kurulu üyeleri ve iş yeri temsilcileri katıldı.
    Açılış konuşmasında ilçe temsilcisi Muammer Erdoğan yaparken,zirveden yeni ufuklara çıktığımız yolculuğu içimize ve dışımıza yolculukla başladık sloganıyla hareket ettiklerini, tüm işyeri temsilcilerine katılımlarından dolayı teşekkür ettiklerini belirtti.
    2 Nolu Şube Başkanı Rıfat Kavak konuşmasında sendika temsilcilerimizin çalışmasının sendikamızın yüzü olduğunu, bu mihvalden hareketle işyeri temsilcilerimize genel merkezimizin de katkı sağlayarak sunduğu bir program düzenlediklerini, bu programın içerisinde algı yönetiminden sendika kazanımlarına ve sendikamızın tarihçesine kadar içeriği dolu dolu olan bir bilgilendirme yapılacağını belirti.
    Sunumlarda ilçe temsilcilerimiz olan Sıddık Demir, Mahmut Akay ve Lezgi bulduğunu ve gerekli bilgilendirmeyi yapacaklarını belirten Kavak, 15 Temmuz sürecinde Sendikanın önemli bir duruş gerçekleştirdiğini ve sahada bulunan ilk kitle olduğunu belirtti.
    Eğitim Bir Sen'in 25 yıllık bir donanımla bizim coğrafyamızda yaşayan tüm sıkıntılara göğüs geren bir sivil toplum kuruluşu olduğunu belirten Kavak, sendika temsilcileri olarak duruşumuz ve emeklerimizden dolayı alnımız ak ve dik olarak okullarımızda göğsümüzü gere gere dolaşabileceğimizi söyledi
    Sendika üye sayısında 917 ulaşan bir rakamın olduğunu, bu konuda Arnavutköy ilçesinin özellikle işyeri temsilcilerinin ellerinden gelen bütün gayreti tekrardan ortaya koyacaklarını ve hedef olarak 1000 üyeye ulaşabilecekerini belirtti
    Programa katılımlarından dolayı Genel Başkan Yardımcıları Hasan Yalçın Yayla Atilla olçum ve Şükrü Kolukısa ya ayrıca teşekkür ederek konuşmalarını sonlandırdı.
    Eğitim Bir Sen Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın Yayla, sendikacılığa başladığında rahmetli Akif İnan'ın belirlediği yolda yürümeye And içtiklerini belirtti. Mehmet Akif İnan’ı sendikacılığın sıkıntılı olduğunu söyleyenlere, "Biz iki şey için sendikacılık yapıyoruz. Birincisi ne kadar vesayet odağı varsa o odakları tek tek deşifre etmek,ikincisi de bizim gibi düşünmese de aynı tabandan, sosyal zeminden geliyor olmasak bile, bizim ideolojimize sahip olmasa bile, haksızlığa ve hukuksuzluğa uğrayan kim varsa onun hakkını ve hukukunu tesis etmek ve geri almak için sendikacılık yapacağız." demişti.
    Hasan Yalçın Yayla, 25. yılını kutladıkları Sendikanın mücadelesine her zaman ve aynı kararlılıkla devam ettiğini, vesayetin tüm odaklarını deşifre etmek için sendikacılık yaptıklarını,çünkü yaşadığımız coğrafyanın bu tür mihrakların harekete geçirebildiği ve kazanımlarımızın bir günde kaldırılabildiği bir yer olduğunu, bu yüzden sivil toplum örgütlerine daha fazla ihtiyaç olduğunu belirtti. Hasan Yalçın Yayla,bu akşam 28 Şubat mağduru arkadaşlarımızı da dinlemek için geldiklerini, tam 20 yıl geçmesine rağmen mağduriyetin hala devam ettiğini, o gün niceliğimiz, sayımız çok azdı ama; her zaman olduğu gibi doğruyu söylemeye devam ediyorduk. Doğru yerde duruyorduk, Milletin değerlerinin peşindeydik, Milletin arkasındaydık. Onun mücadelesini veriyorduk. O günkü duruşumuz bugün bizi eğitimde 400.000  üye sayılarına, tüm memur konfederasyonları arasında da 1.000.000 'lara taşıdı.Bu kararlılık bizi gündeme getirdi.Biz de bunu biliyor,hamd ediyoruz,şükrediyoruz.dedi.
    Yayla, konuşmasında: " Bu akşam burada bir eğitim programı var tüm sendika üyelerimize sendikalar jargonu öğretmek adına eğitim faaliyetlerini yürütüyoruz.İlk önce tüm şube başkanlarımıza, daha sonra şube yönetim kurulu üyelerimize, ilçe başkanlarımıza ve en önemlisi de üyeye ilk dokunan yer olan işyeri temsilcilerimize bu faaliyeti öğretmek adına eğitimler düzenliyoruz .Bugün; bu akşam,bu amaçla buradayız. Hepimiz farklı sosyal tabandan geliyor olabiliriz ama sendikacı kimliğimizle sendikal dili kullanmak zorundayız.Eğer sendikal dili kullanmazsanız kendi sosyal tabanından gelen dille konuşmaya başlarsınız, hitap ettiğiniz kitle sınırlı kalır.Biz bir emek örgütü isek öğrenmemiz gereken dil sendikal dildir. O yüzden eğitimler çok önemlidir,buradan çok şeyi alacağımızı ve çok şeyi öğreneceğimizi bilmemiz gerekir.
    Sendikamız şu anda tüm Türkiye’deki illerde eğitiminin sorunları ve çözümleri adı altında bir çalıştay hazırlıyor ve düzenliyor. Geçen hafta ve bu hafta birçok şubemiz bunu gerçekleştirdi ve gerçekleştirmeye devam ediyor. Bunun mukabilinde Ankara’da büyük bir toplantı yapacağız ve dördüncü dönem toplu sözleşmeye en hazırlıklı sendika olarak masaya oturacağız. Biz orada bütün üyelerimiz adına ter akıtıyor ve mücadele ediyoruz. Türkiye’nin yaşadığı sıkıntıların farkındayız.Zor dönemler geçirdik. Şunu söyleyebilirler... "Türkiye’nin önü gözükmüyor...Sisli ve puslu bir dönemdeyiz... Çok fazla kazanım elde edemeyebiliriz..." diye alandan kulağımıza sesler geliyor ama unutmayın 3. dönem toplu sözleşmelerde bir hükümet yoktu. 7 Haziran seçimleri yaşanmıştı. 1 Kasım seçimleri henüz yapılmamıştı ve biz Ağustos’ta hükümetle 8 milyar TL ile masaya gelirken, 20 milyar TL'lik kamu çalışanları adına menfaat elde ettik.Onun için  alandaki tüm problemleri masaya getirmek zorundayız.
    Yapacağımız faaliyetler sadece özlük haklarına yönelik değil; aynı zamanda özgürlük alanlarını da yönelik çalışmalardır. Bu yüzden her bir üyeye tek tek ihtiyacımız vardır. Ne zaman bu memleket zora girdiyse, ne zaman sıkıntıya düştüyse Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen hep milletin yanında yer almıştır, milletle beraber hareket etmiştir. 2010 referandumunda da böyle oldu ve biz milletin yanındaydık, ama diğer kamu sendikaları ne dediler " Hayır " dediler..
    15 Temmuz'u Ankara'da yaşayan bir kardeşinizim. Önümüzde şehit olan insanlara şahit olan birisiyim. O anları yaşadık. Aslında  bu olay bir darbe girişimi değil  bir işgal girişimiydi ve milletin Meclisi’nin bombalandığını şahit olduk.Milletin seçtiği Reis-i Cumhurun yerleşkesinin bombalanmasına şahit olduk.Yaşadığımız süreçler olağanüstü süreçlerdi ve hala devam ediyor.
    Devletin bağırsaklarının temizlendiği bir süreçten geçiyoruz.Sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz ve sadece kamudan 100.000 çalışan ihraç edildi.Hatalar var mı ?Yanlışlar var mı? Elbetteki var ama; genel başkanın ifade ettiği gibi kardeşimiz dahi olsa onun içerisinde ise asla ona bakıp dönmeyeceğiz Ama tek bir mağdur ve mazlum varsa onun hakkını da sonuna kadar arayacağız. Biz bu sürecin içerisindeyiz. Müdahiliz ve devletin içindeki bu yapılanmanın deşifre edilmesi için elimizden geleni yapıyoruz.Çünkü bu bize Mehmet Akif İnan hocamızın vasiyetidir.
    Eğitim-Bir-Sen için yaptığınız görev önemli bir görevdir.Oradaki duruşunuz her şeyi belirliyor.Siz orada tek başınıza dik durduğunuzda, omurganızı yukarı kaldırdığınızda insanların sizin gibi hareket edeceğini göreceksiniz Bir kişi bir okulu değiştirebilir, ilçeyi değiştirebilir. Onun için değerli dostlar sizden ricamız sendikal jargonu, sendikal dili en iyi şekilde kavramak; bulunduğumuz kuruma rengimizi,sözümüzü değerimizi katmak adına sendikal faaliyette bulunmaktır.Şu an yapılacaklar,gelecek ile ilgili sizin bir ödeviniz ve görevinizdir.Onun için bu eğitim ve faaliyetler Sizin için çok önemlidir. Buradan çok şey alacağınıza inanıyorum.Bu programı yapanlara,şubemize, ilçe başkanımıza huzurlarınızda teşekkür ediyor; herkesi Allah'a emanet ediyorum." diyerek konuşmasını tamamladı.
    Konuşmaların ardından Sultangazi İlçe Temsilcisi Sıddık Demir, Temsilci olarak neler yapmalıyız? Sorusuna cevap verirken, temsilcinin özellikleri hakkında bilgilendirmelerde bulundu.Fatih İlçe Temsilcisi Mahmut Akay,sendika tarihi ve sendikanın tarihteki gelişim süreci hakkında bilgilendirme yaptı.Bayrampaşa İlçe Temsilcisi Lezgi Buldu,sendikal kazanımlar konusunda bilgilendirmelerde bulundu.